bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güzel kitaptır. ergenlere yem edilmeyecek kadar güzel hem de.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tekrar okumaya başladığım insanı intihara sürükleyebilecek bir kitap.
    3. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- sevgili bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, bende sana cevap vermiş olsaydım. yada son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içine ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirlerini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. --- spoiler ---
      0şüphesiz en güzel paragrafıdır... - om mani padme hum 24.07.2016 19:58:34 |#2726238
      0bende durup dururken sana yazmak zorunda kalmasaydim.. - helbest 15.05.2017 12:49:11 |#3444804
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    5. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben vedaları sevmem albayım. hiç gitmesin insanlar. hele gelmemek üzere giderlerse, çok üzülürüm albayım, dayanamam. gelmemek üzere gidenler çok sevdiklerim olur genelde. bi de bir hikaye bırakır ki geride, noksanlığın daniskası içinde. ölse, öldü dersin, ama ölmez onlar. ölmesinler de. ölürlerse bi kere daha üzülürüm. çünkü koklayamazlar bir daha çiçek. yazık olur. gönlüm geniş ama odalara yerleşecek insanlar yok ki albayım. ben, bi şey yapmadım. şimdi diyeceksin, yapmadın tabi ulan gül cemaline mi gelsinler, sanki cemalim çok gül de. ne yapmalıydım albayım. sevgi, yetmiyormuş her şeye. hikmet'le çok konuştuk. bilge'ydi, sevgi'ydi çok anlattı bana da, tek sen misin sanki albayım iki kelam edilecek. çok ileri gittim albayım, affet beni. hikmet'e benziyorum gittikçe, ruhu şad olsun. sevgi’yi her anlatışında hikmet, sevgilerimi düşündüm albayım. -düşün düşün bi bok olduğu yok bırak gitsin. sağol, teşekkürler. sevgiler, peyda olacak enkazlardan kurtulmak için mi var, yoksa enkazın müsebbibi mi onlar, tavuk mu yumurtadan çıktı yumurta mı tavuktan albayım.
      0ne muazzam sözler bunlar .. - helbest 15.05.2017 12:50:43 |#3444806
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      knight online amk
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan, bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım. kelimeler, kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor…
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      " yazar ölmek istediğinde, romanında birileri kendini asar aynı sebeplerden. " hikmet karakteri ben olabilir miyim acaba diye düşündürten kitap.
      1ya yeminle aklıma düz mantık oyun geldi ya asicam kendimi k bakma kardeşim - psikopat psikiyatri 16.01.2017 16:45:57 |#3098553
      2et ile kemiğin sonu ateşten murdar. - kuzeye giden guneyli 16.01.2017 16:47:22 |#2875180
      0deme öyle şeyler - psikopat psikiyatri 16.01.2017 16:47:54 |#2875308
      butun yorumlari goster (6)
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir türlü devamlılık sağlayamadığım kitap ,sürekli yarı da bırakıyorum , oğuz atay okuma kıvamına daha gelmemişim umarım bir gün oğuz atay'ın kitaplarını anlayacak kadar iyi olabilirim.
      0senden de özür dilerim - psikopat psikiyatri 16.01.2017 16:47:10 |#2873698
      0nedenini çok merak ettim :d - beyaz takke is back 16.01.2017 16:48:30 |#2875794
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ismini her gördüğümde yüzümde hüzünlü bir tebessüm beliriyor. bir kitap karakterine aşık olunsaydı ben hikmet'e olurdum. işin garip yanı bir karakter olabilseydim de yine hikmet olurdum. o kişiyi bulduğumda elleri ellerimde masanın üzerinde canım tehlikeli oyunlar.. böyle bir fotoğrafımız olacak. çünkü birini veya bir şeyi derinden sevmek bunu gerektirir. çünkü ben varoldukça (bkz: oğuz atay) da fikirleri, kalbi, hayalleri, hayalkırıklıklarıyla benimle varolacak.
    11. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: anın görüntüsü) en sevdiğim i de alıp yürüyüşe çıktım. Kafa dinlemek ve canımın içini okumak için güzel bir gün..
    12. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "kelimeler albayım bazı anlamlara gelmiyor." -oğuz atay/ tehlikeli oyunlar
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu kitap bana iki kurguya ve birçok hayale mâl oldu. ve her şeye rağmen en sevdiğim kitaptır. içinizdeki sesi sorgulatır.
    14. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      grejuva'nın bir şarkısı. "sessizliğini lamba yapmak ve yakmak ne kadar güzelsen o kadar yakmak" şu
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
    16. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- insan korktuğu halde yaşıyor. bir şeyler yapmak istediği için, korkunun gölgesinde kendini oradan oraya vuruyor. --- spoiler ---
    17. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da gözucuyla ölümümün nasıl karşılacağını seyretmek istiyorum.
    18. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil, ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. bu bir çeşit alın yazısıdır. bu alın yazısıda başkaları tarafından okunamazsa hem ölünür ve hem de dünya bu ölümün anlamını bilmez; bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır."
      0affet bebeğim ama hala oğuz atayın şizofren, bipolar, borderline olduğunu düşünüyorum qkdjdjsw - bobenti 06.02.2017 16:35:46 |#3088791
      0ben de öyle düşünüyorum yoksa başka türlü bu kadar iyi yazamaz aşkım 😘 herkes biz değilki - emeklisiirbaz 06.02.2017 17:16:11 |#3091024
      0şu ukalalıktan ölücez 😂 - bobenti 06.02.2017 18:58:20 |#3100136
    19. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en sevdiğimi tekrar okudum bugünlerde biraz anlatmak istedim o yüzden.. eski yaralarından yeni acılar yaratan, mutsuzluğunu ve yalnızlığını göğsünde bir zırh gibi taşıyan, bir yandan anlatmak isterken bir yandan uzun suskunlukların başrolünde olan, gecekondusunda oturup anlaşılmayı bekleyen hikmet, canımın köşesi. hüsamettin albaydan ve bilge'den başka bir de nurhayat hanım var hayatında bazen onu hiç anlamasa da seven.. sevgi var kendi yaralarıyla kanattığı. bir de bilge'ye duyduğu onu tüketip bitiren aşk.. "neden beni yalnız bıraktın bilge" diyor. "neden?" bütün kederinin sorumluluğunu ona yüklüyor böylece.. varoluşsal medcezirler yaşarken bize bütün evreni sorgulatıyor hikmet. dünya gerçekten bu kadar ölünesi bir yer mi dedirtiyor.. bilinçakışı tekniğini kullanıp bunu o kadar dozunda yapıyor ki oğuzcum atay, hiç yorulmuyor, bıkmıyor aksine seviyorsunuz bunu. sanki mahallenizde oturan ve her akşam sizinle çay içip varoluşsal problemlerini, acılarını, anılarını paylaşan çok sevdiğiniz bir abiniz gibi oluyor zamanla hikmet. bazı yerlerde çok başka mevzulara yönelse de konu bütünlüğü tutunamayanlardan çok daha fazla sağlanmış durumda. bir yerden sonra kendi hayatını sorgulayan ve size hayatınızı sorgulatan iç konuşmalara alışıyor, diyalog beklemiyorsunuz. kitabın sonlarına doğru hikmet'i çok özleyeceğinizi hissediyorsunuz. ve emin olun özlüyorsunuz da. not:hikmetcim benol'u tanımlarken inanılmaz zorlandım. ne desem eksik kalıyor çünkü. tarif edemiyorum, kelimeler onu anlatırken bütün manasını yitiriyor ve "kelimeler bazı anlamlara gelmiyor albayım.. "birçok dert de, ne yazık ki bilimin istediği tanımların içine sığmıyordu. insanın bilimdışı ne kadar hastalığı vardı" "beni bu kadar seven ve ikide bir kollarını boynuma saran kadın neden böyle önemsiz bir mesele için beni azarlamıştı? iyi niyetlerle iyi eserler verilemeyeceğinü neden hatırlatmıştı? neden neden neden albayım?" "sen yalnız iyi programlarımı dinlemek istedin. alaturka çaldığım zaman düğmemi kapatmak istedin. belki gerçek canavar ben değilim" "fakat , allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor" "toplu bir cenaze törenine gelmiş gibi hissediyordum kendimi" "yıllardır taşıyorum içimdeki çocuğu. yaşamadığı için büyümedi hiç."
    20. 19
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''beni anlamalısın! çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum." gibi muhteşem cümlelerin olduğu oğuz atay kitabı. allah kahretsin, ömrümün şu noktasından sonra ilk gençlik yıllarımda olduğu gibi kitapları yeniden ciddiye almaya başladım. benim açımdan bu kötü bir durum. en son kitapları ciddiye aldığımda neredeyse mide kanaması yaşamıştım. ve bir sabah gözlerimi acilde açmıştım. ve ölüm düşüncesi bir asit gibi beynime düşmüştü. o gün bugündür hep acele ediyorum. hep bir telaş var içimde. anlıyor musunuz gerçekten beni? ve bir gün öleceğiz. biliyor musunuz gerçekten bunu? allah kahretsin. ölümü.
    21. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gecenin bu vakti yine aklıma gelen kitap. ve ufak bir alıntı bırakacağım sizlere... ''fakat hiç bir şeyi unutmadım. ve hepsini aklıma yazdım. ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın. ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için ben de bilmeden bu oyunu oynadım sana. ve bulaşıkları yıkadım. ve bütün sözlerimi yarıda kesmene izin verdim. ben ki, bu konuda kimseye yetki vermemişimdir. oysa, elimin tersiyle seni yıkabilirdim. bıraktım ki, sen kendi sonunu hazırla. ve bana bütün yaptıklarını bir bir aklımda tuttum. derler ki tarla kuşu bütün gece öttüğü zaman, tarla faresi bütün ihtiyatı elden bırakır ve yuvasından çıkarmış. ve beni deliğimden sen çıkarmıştın. ve sonra bütün hayallerimi yıktın. yönetimi eline aldın. ve sonra birlikte sokakta yürürken, istediğin yerden karşı kaldırıma geçmeğe cesaret ettin. ve önce kelime vardı; sen, önce vitrin vardı dedin. ben konuşurken vitrini seyretme cüretini gösterdin. hangi renklerin güzel olduğunu, hangi şarkılara duygulandığını, güzel kadının tanımını, tabloları duvara nasıl asmak gerektiğini, hangi yazarların büyük olduğunu, hangi renklerin yanyana gelebileceğini, ikinci sınıf bestecilerin kimler olduğunu, misafire pijama ile çıkılıp çıkılamayacağını, ne biçim bir evde yaşayacağımızı, duvarları nasıl boyayacağımızı, hangi gömlekle hangi kıravatı takacağımı, hangi devlet düzeninde yaşanabileceğini, hangi devlet düzeninin insan ruhunu öldürdüğünü, insan insanın kurdu muduru, aşkın ölümsüz olup olmadığını, dünyanın en büyük oyun yazarının kim olduğunu, yatağın neresinde yatacağımı, yatağın neresinde yatacağını, şu makaleyi nasıl buldun canımı, arkadaşların canımı sıkıyor canımı, ben bu akşam biraz dışarı çıkmak isteyebilir miyim canımı, o canımı, bu canımı, her türlü canımı hep önce bana söylettin. ve sonra, yargılarıma katılmadın. önce sen söyleseydin ve ben sana katılsaydım. ve bana tuzak kurdun. ve bana ilk sözü söyletmekle, dönüşü olmayan yola ittin beni.'' gönül isterdi ki hepsini ezberden yazayım. hatta yazmaya başlamışken kitabın tamamını yazayım. oğuz'la, atay'la günü doğuralım, batana kadar herkesi ağlatalım... oğuz'u sevin. çünkü o içinizdeki sesi tanıyor
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün günlerden sevgi vesaire.
    23. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- kusura bakmayın, sıkıntım var. kendimi yaşamak zorundayım. --- spoiler ---
    24. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      merak ettiğim kitap. tutunamayanlar bitince onu okumaya başlayacağım ..
    25. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün günlerden ''büyük oyun''
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: rus ruleti) çok can yakmıştır yapmayın
    27. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okuduğum en iyi kitap, tutunamayanların gölgesinde kalmış bir başyapıttır. ''her geçen gün yeni suçlar öğreniyor insan.okudukça, düşündükçe, yeni insanlar tanıdıkça sadece günahlarının arttığını hissediyor.''
    28. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      91. sayfası şöyle olan oğuz atay eseri. ''fakat hiç bir şeyi unutmadım. ve hepsini aklıma yazdım. ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın. ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için ben de bilmeden bu oyunu oynadım sana. ve bulaşıkları yıkadım. ve bütün sözlerimi yarıda kesmene izin verdim. ben ki, bu konuda kimseye yetki vermemişimdir. oysa, elimin tersiyle seni yıkabilirdim. bıraktım ki, sen kendi sonunu hazırla. ve bana bütün yaptıklarını bir bir aklımda tuttum. derler ki tarla kuşu bütün gece öttüğü zaman, tarla faresi bütün ihtiyatı elden bırakır ve yuvasından çıkarmış. ve beni deliğimden sen çıkarmıştın. ve sonra bütün hayallerimi yıktın. yönetimi eline aldın. ve sonra birlikte sokakta yürürken, istediğin yerden karşı kaldırıma geçmeğe cesaret ettin. ve önce kelime vardı; sen, önce vitrin vardı dedin. ben konuşurken vitrini seyretme cüretini gösterdin. hangi renklerin güzel olduğunu, hangi şarkılara duygulandığını, güzel kadının tanımını, tabloları duvara nasıl asmak gerektiğini, hangi yazarların büyük olduğunu, hangi renklerin yanyana gelebileceğini, ikinci sınıf bestecilerin kimler olduğunu, misafire pijama ile çıkılıp çıkılamayacağını, ne biçim bir evde yaşayacağımızı, duvarları nasıl boyayacağımızı, hangi gömlekle hangi kıravatı takacağımı, hangi devlet düzeninde yaşanabileceğini, hangi devlet düzeninin insan ruhunu öldürdüğünü, insan insanın kurdu muduru, aşkın ölümsüz olup olmadığını, dünyanın en büyük oyun yazarının kim olduğunu, yatağın neresinde yatacağımı, yatağın neresinde yatacağını, şu makaleyi nasıl buldun canımı, arkadaşların canımı sıkıyor canımı, ben bu akşam biraz dışarı çıkmak isteyebilir miyim canımı, o canımı, bu canımı, her türlü canımı hep önce bana söylettin. ve sonra, yargılarıma katılmadın. önce sen söyleseydin ve ben sana katılsaydım. ve bana tuzak kurdun. ve bana ilk sözü söyletmekle, dönüşü olmayan yola ittin beni.''
      1muazzammmm.. - tosbağa 22.10.2017 03:23:27 |#3533729
    29. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- kusura bakmayın sıkıntım var. kendimi yaşamak zorundayım. --- spoiler ---
    30. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#1322766) muazzam bir şarkı. gece gece sanki nfk'nın şiirleri şarkılaştırılmış gibi geldi.
    31. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şişe çevirmece. evet nedenini açıklayayım hemen; bazen şişenin ucu sana geliyor ve o malum soru yöneltiliyor. ''doğruluk mu cesaretlik mi'' bir an da hiç düşünmeden cesaretlik diyorsunuz. sonra o cevaba karşılık dünyanın en berbat emri geliyor. ''o zaman git hüsamettin'i dudağından öp.'' hüsamettin'e doğru yöneliyor ve dudakları birleştiriyorsunuzhuasydukaduhasdhaudjka ne oluyo amk.
    32. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil, ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. bu bir çeşit alın yazısıdır. bu alın yazısı da başkaları tarafından okunamazsa hem ölünür ve hem de dünya bu ölümün anlamını bilmez; bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır. bir alın yazısı da ölümün anlamını bilerek, ona bu anlamı vermesini beceremeden ölmektir ki, bazı müelliflere göre bu durum daha acıklıdır. ben ölmek istemiyorum. yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum.
    33. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bir türlü sonuna gidemiyorduk rüyalarımızın. korkuyorduk. korkuyordum. hayallerinde bile korkar mı insan?"
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu kitabı anlamak için insanın bazı eksik yönleri olmalı
      1sen anlıyor musun peki? - uykusunuarayanbiri 10.08.2019 02:27:55 |#3761769
      1eksik olduğumuz kadar - helgendeejderhagordum 10.08.2019 20:35:49 |#3761800
    35. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor.
      1hem ayranım dökülmesin hem götüm s... - space 14.09.2019 22:52:58 |#3765511
      1hahahahahahahah oğuz atay olsaydı ne tepki verirdi acaba buna - helgendeejderhagordum 14.09.2019 22:54:10 |#3765512
      1ben nerdeyim bu müptezel nerde - space 14.09.2019 22:56:56 |#3765514
      butun yorumlari goster (4)
    36. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      galiba 3 sene önce kitabı aldım bi kısmını okudum ama biraz daha zamanı var diyerek bıraktım kitabı. hâlâ rafta duruyor o bana bakıyor ben ona bakıyorum bakalım ne zaman alacağım elime
      1bence bir an önce oku. rafta okunmadan durmasının üzerinde oluşturacağı baskı hissi çok değişik. bir an önce oku ve o sorumluluktan kurtul bence. ayrıca fena da değildir. ben tutunamayanlardan sonra okumuştum hoşuma gitmişti. - tosbağa 15.09.2019 00:48:39 |#3765600
      2bu seneki okuyacaklarımın arasına koyuyorum o zaman öylece boş durması benim de hoşuma gitmiyor gerçekten - defolucaddeler 15.09.2019 05:38:53 |#3765601
      0😊 - tosbağa 15.09.2019 19:51:08 |#3374974
    37. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "... Ben de beynimi yıllık izne çıkarmak istiyorum. Bütün işlerimi bitirdim; elimdeki son evrakı da bir alt kademeye havale ettim. Yarın tatile çıkıyorum çocuklar! Beyaz bir araba ile yola çıkarak Napolyonların, de Gaullelerin, Heinelerin arasına gideceğim çocuklar, dönüşte size neler getireyim? ..."
    38. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bitmesin diye gıdım gıdım, tadını çıkara çıkara, her kelimesini zihnime kazıyarak okumakta olduğum kitap. tutunamayanlar'ı o kadar iştahla elimden düşüremeden okumuştum ki bitince resmen yapayalnız kalmıştım. aynı şeyi tekrar yaşamak istemeyiz.
    39. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Oğuz Atay serisi şiddetle okunmalı!
    40. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayatımın kitabı. "sevgili bilge..."
    41. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Galatasaray'ın kale önünde paslasmasi kadar tehlikeli oyun yok bu ülkede .d kitapmis okumam.
    42. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de. İnsanları, eski karıma yapmış olduğum gibi, büyük bir boşluk içinde bırakmasaydım. Kendimden de kaçıyorum gibi beylik bir ifadenin için düşmeseydim. Bu mektubu çok karışık hisler içinde yazıyorum gibi basmakalıp sözlere başvurmak zorunda kalmasaydım. Ne olurdu, bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. Sana diyebilseydim ki, durum çok ciddi Bilge, aklını başına topla. Ben iyi değilim Bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor diyebilseydim. Gerçekten de o günden beri gözüme uyku girmeseydi. Hiç olmazsa arkamda kalan bütün köprüleri yıktım ve şimdi de geri dönmek istiyorum, ya da dönüyorum cinsinden bir yenilgiye sığınabilseydim. Kendime, söyleyecek söz bırakmadım. Kuvvetimi büyütmüşüm gözümde. Aslında bakılırsa, bu sözleri kullanmayı ya da böyle bir mektup yazmayı bile, ne sen ne aşk ne de hiçbir şey olmadığı günlerde kendime yasaklamıştım. Sen, aşk ve her şeyin olduğu günlerde böyle kararlar alınamazdı. Yaşamış birinin ölü yargılarıydı bu kararlar. Şimdi her satırı, “bu satırı da neden yazdım?” diyerek öfkeyle bir öncekine ekliyorum. Aziz varlığımı son dakikasına kadar aynı görüşle ayakta tutmak gibi bir görevim olduğunu hissediyorum. Çünkü başka türlü bir davranışım, benimle küçük de olsa bir ilişki kurmuş, benimle az da olsa ilgilenmiş insanlarca yadırganacaktır. Oysa, sevgili Bilge, aziz varlığımı artık ara sıra kaybettiğim oluyor. Fakat yaralı aklım, henüz gidecek bir ülke bulamadığı için bana dönüyor şimdilik. Biliyorum ki, bu akıl beni bütünüyle terk edinceye kadar gidip gelen aziz varlık masalına kimse inanmayacaktır. Bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil, ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. Bu bir çeşit alın yazısıdır. Bu alın yazısı da başkaları tarafından okunamazsa hem ölünür ve hem de dünya bu ölümün anlamını bilmez; bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır. Bir alın yazısı da ölümün anlamını bilerek, ona bu anlamı vermesini beceremeden ölmektir ki, bazı müelliflere göre bu durum daha acıklıdır. Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum. Bu nedenle, sevgili Bilge, mutlak bir yalnızlığa mahkum edildim. (İnsanların kendilerini korumak için sonsuz düzenleri var. Durup dururken insanlara saldırdım ve onların korunma içgüdülerini geliştirdim.) Hiç kimseyi görmüyorum. Albay da artık benden çekiniyor. Ona bağırıyorum. (Bütün bunları yazarken hissediyorum ki, bu satırları okuyunca bana biraz acıyacaksın. Fakat bunlar yazı, sevgili Bilge; kötülüğüm, kelimelerin arasında kayboluyor.) Geçen sabah erkenden albayıma gittim. Bugün sabahtan akşama kadar radyo dinleyeceğiz, dedim. Bir süre sonra sıkıldı. (İnsandır elbette sıkılacak. Benim gibi bir canavar değil ki.) Bunun üzerine onu zayıf bulduğumu, benimle birlikte bulunmaya hakkı olmadığını yüzüne bağırdım. (Ben yalnız kalmalıyım. Başka çarem yok.) ...